DOLAR 30,2355 0.18%
EURO 32,9803 0.5%
ALTIN 1.966,87-0,10
BITCOIN 12066122,53%
İstanbul

PARÇALI BULUTLU

18:17

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Platon’un Kristal Küresi: Yozlaşmış Politikacılar ve Cahil Kitleler

Platon’un Kristal Küresi: Yozlaşmış Politikacılar ve Cahil Kitleler

Karizmatik demagoglar tarafından yönlendirilen eğitimsiz bireylerin kolayca manipüle edilebileceğini savunmuştur. Okuryazarlık oranının ve eleştirel düşünme becerilerinin düşük olduğu az eğitimli ülkelerde halk, yozlaşmış politikacıların etkisine açık hale gelir. Bu demagoglar halkın duygularını istismar eder ve akıldan ziyade duygulara hitap eden söylemler kullanırlar. Bu senaryoda, eğitimsiz kitleler farkında olmadan güç peşinde koşanların elinde piyon haline gelirler.

ABONE OL
May 22, 2023 09:02
Platon’un Kristal Küresi: Yozlaşmış Politikacılar ve Cahil Kitleler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

2005-2007 arasında Toronto’da ILAC okulunda öğrenim gördükten sonra 2008-2012 yılları arası Londra’da Roehampton Üniversitesinde Uluslararası Ekonomi okumuştur. 2014’den beri Toryum Grup İsimli bir Danışmanlık Şirketi vardır. Buna ek olarak Yeminli Tercümanlık yapmaktadır.

Kişi başına düşen gelir son yıllarda hiç olmadığı kadar düşen 10 bin dolar altına indiği ve kazakistan, kosta rika gibi ülkelerin altında kaldığı tüm devlet kaynaklarının bir avuç politik elitin yararına kullanıldığı ve depremde bir kaç siyasi erkin çıkarı yüzünden geç yardım gittiği ve bunun sonuncunda 50 bin insanımızın vefat ettiği bir ülkede dünyanın tüm sosyolog, psikolog ve istatistikçilerini şaşırtan bir şey oldu ve iktidar partisi kimsenin tahmin edemediği rekor bir oy ile seçildi.

Dünyadaki ünlü kumar siteleri bile Kılıçdaroğlunu favori gösterirken Erdoğan için verdikleri oranlar seçilemeyeceği yönünde ve oldukça yüksekti. çoğunlukla Avrupa’daki seçimlerde nokta atışı yapan bu kumar siteleri bile Avrupa’da bildikleri seçimlerin aksine bizim seçimlerde yanıldılar. Bunun nedeni ülkemizde demokrasi kültürünün Avrupa, Amerika ve Japonya’dakinden oldukça farklı olmasıdır.

Türkiye’de 2023 seçimlerinde kimin seçileceğini bilen az sayıdaki kişiden biri de 2400 yıl önce yaşamış Eflatun (Plato)dur. Eflatun Akp’nin nasıl ekonomik ve sosyolojik olarak başarısızlıklara rağmen rekor bir oy ile seçildiğini bize açıklayabilir. Genellikle modern yönetimin temel direklerinden biri olarak selamlanan demokrasi, eğitim düzeyi düşük ülkelerde zorluklarla karşılaşabilir. Vicdansız politikacılar kitlelerin cehaletinden yararlanarak güç kazanıp bir ulusun zenginliğini ve geleceğini baltaladığında, hem Platon hem de Nietzsche bu tür bağlamlarda demokrasinin sakıncalarına ilişkin değerli görüşler sunmaktadır. Amacım bu yazı da, eğitimsiz popülizmin tehlikelerini ve toplumsal temellerin erozyona uğramasını vurgulayarak bu iki düşünürün fikirlerini incelemektedir.

Pluto, cehaletle karakterize edilen ulusların başarılı demokrasiler kurma ve sürdürme konusunda çok sayıda engelle karşılaştığını savunmaktadır. Bu zorluklar şunları içerir:

1. Sınırlı Sivil Katılım: Cahil halklar genellikle demokratik süreçlere aktif olarak katılmak için gerekli bilgi ve anlayıştan yoksundur. Bilgilendirilmiş vatandaşlar olmadan, seçimler ve politika kararları kamu yararı dışındaki faktörlerden etkilenebilir, bu da demokratik temsil ve adalet ideallerini baltalayabilir.

2. Manipülasyona Açıklık: Cehalet insanları çıkar çevrelerinin, demagogların ve propagandanın manipülasyonuna açık hale getirir. Bu manipülasyon, cehaleti kişisel çıkarları için kullanan, demokratik ilkelerden ödün veren ve ekonomik ilerlemeyi engelleyen otoriter liderlerin yükselmesine yol açabilir.

Tüm halkın yapılan yolsulukları ve harcanan paraları gördüğü halde vatan, millet gibi kavramlar ile kandırılması buna güzel bir örnek olabilir. Bugün akpli bürokratların hollanda, ingiltere gibi ülkelerde milyarlarca dolarları olduğu bir sır değildir.

3. Zayıf Kurumlar: Demokrasiler, denge ve denetlemeyi sağlamak, hukukun üstünlüğünü korumak ve sosyal ve ekonomik kalkınmayı teşvik etmek için güçlü kurumlara dayanır. Cahil uluslarda kurumlar yolsuzluk, adam kayırma ve uzmanlık eksikliği nedeniyle zayıflayabilir ve refahı teşvik eden politikaların etkili bir şekilde uygulanmasını engelleyebilir.

Kızılay, Afad, Anadolu, Ajansı TÜİK, Tübitak, YSK, Yargıtay, Danıştay, Üniversiteler, Türk Yargısı gibi cumhuriyetin önemli kurumları AKP döneminde tamamen yozlaşmış, bağımsızlıklarını kaybetmişm ve Ülkenin refahı yerine bir avuç insanın revahı için çalışmaya başlamıştır.

4. Verimsiz Kaynak Tahsisi: Vatandaşlar kamu harcama öncelikleri hakkında bilinçli kararlar vermek için gerekli bilgiye sahip olmayabileceğinden, cehalet etkin kaynak tahsisini engelleyebilir. Bu da yatırımların israf edilmesine, ekonominin kötü yönetilmesine ve kalkınma beklentilerinin engellenmesine yol açabilir.

Tüm vergilerin, yurt dışından alınan borçların bir avuç yandaş firmaya akması buna örnek gösterilebilir. Kendine yerli ve milli diyen bir parti dolar ile ihale vermiştir bunu kendisine destek veren halk bildiği halde görmemezliği gelmiştir.

Popülist Politikanın Tehlikeleri:
Antik Yunan filozofu Platon, demokrasiye ilişkin çekincelerini dile getirmiştir. Karizmatik demagoglar tarafından yönlendirilen eğitimsiz bireylerin kolayca manipüle edilebileceğini savunmuştur. Okuryazarlık oranının ve eleştirel düşünme becerilerinin düşük olduğu az eğitimli ülkelerde halk, yozlaşmış politikacıların etkisine açık hale gelir. Bu demagoglar halkın duygularını istismar eder ve akıldan ziyade duygulara hitap eden söylemler kullanırlar. Bu senaryoda, eğitimsiz kitleler farkında olmadan güç peşinde koşanların elinde piyon haline gelirler.

Cehaletin Yetiştirilmesi: yüzyılın önde gelen filozoflarından Friedrich Nietzsche, eğitimsiz demokrasilerin doğasında var olan bir başka tehlikeyi tespit etmiştir. Cehaleti sürdüren ve entelektüel gelişimi aktif olarak engelleyen toplumları eleştirmiştir. Bu tür ortamlarda, eğitim eksikliği kendi kendini sürdüren bir döngü haline gelir ve vatandaşlar manipülatif taktikleri ayırt etmek için gereken bilgi ve araçlardan mahrum kalır. Yozlaşmış politikacılar bu boşluktan faydalanarak eğitimsiz kesimde yankı bulan popülist söylemler kullanır ve ulusal refah pahasına kendi iktidarlarını daha da kalıcı hale getirirler

Yolsuzluk ve Ulusal Zenginliğin Yok Edilmesi:
Hem Platon hem de Nietzsche, yozlaşmış politikacılar güç kazandığında bunun sonuçlarının demokratik ideallerin erozyona uğramasının çok ötesine geçtiğini kabul etmiştir. Çoğunluğun liderleri sorumlu tutmak için gerekli bilgiye sahip olmadığı az eğitimli ülkelerde, politikacılar konumlarını kişisel çıkarları için kullanırlar. Bu durum genellikle yolsuzluğun yaygınlaşmasına, kamu fonlarının zimmete geçirilmesine ve kaynakların kötü yönetilmesine yol açarak bir ulusun zenginliğinin yok olmasına neden olur. Kamu varlıkları hortumlandıkça ve kötüye kullanıldıkça, ülkenin ekonomik potansiyeli zarar görmekte ve gelecekteki kalkınması engellenmektedir.

Ulusun Geleceğine Yönelik Tehdit:
Platon ve Nietzsche, eğitimsiz popülizmin bir ulusun geleceği için uzun vadeli sonuçlarının da altını çizmiştir. Toplumlar cehalet kültürünü besleyerek ve yozlaşmış liderleri güçlendirerek entelektüel ve ahlaki gelişimlerini sekteye uğratma riskiyle karşı karşıya kalırlar. Eğitim geri planda kaldığında, yenilikçi düşünce, bilimsel ilerleme ve sosyal uyum zarar görür. Eğitime yatırım yapılmaması sadece şimdiki nesle zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda ülkenin geleceğini de tehlikeye atar, zira gelecek nesilleri bu zorluğun üstesinden gelmek için gereken araçlardan mahrum bırakır.

Ünlü bir filozof olan Pluto, cahil ulusların demokrasi yoluyla ekonomik refaha ulaşmak için mücadele edeceğine inanıyordu. Pluto’nun görüşleri tartışmalı olsa da, bu karmaşık faktörleri daha iyi anlamak için cehalet, demokrasi ve ekonomik kalkınma arasındaki ilişkiyi keşfetmeye değer.

Cehaleti Anlamak:

Cehalet bilgi, anlayış ya da farkındalık eksikliği olarak tanımlanabilir. Uluslar bağlamında cehalet, yetersiz eğitimli, bilgiye erişimi olmayan ve siyasi, sosyal ve ekonomik haklarının farkında olmayan bir nüfusu ifade eder. Cehalet, bir ulusun bilinçli kararlar almasını, demokratik süreçlere etkin bir şekilde katılmasını ve genel kalkınmaya katkıda bulunmasını engeller.

Demokrasi ve Faydaları:

Öte yandan demokrasi, gücü halka veren ve karar alma süreçlerine katılmalarını sağlayan bir yönetim sistemidir. Siyasi özgürlüğü destekler, insan haklarını korur, hesap verebilirliği ve şeffaflığı teşvik eder. Demokratik uluslar genellikle istikrar, ekonomik büyüme ve sosyal ilerlemeden faydalanır.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.